Doug, düğününden iki gün önce en yakın arkadaşları Phil ve Stu ve müstakbel kayın biraderi Alan’la birlikte Las Vegas’a, asla unutmayacaklarına yemin ettikleri bir bekarlığa veda partisi yapmaya gider. Fakat ertesi sabah başları zonklar vaziyette uyanan üç sağdıç hiçbir şey hatırlamamaktadırlar. Oteldeki lüks süitleri darmadağındır ve damat da ortalarda yoktur.
Ne olup bittiği hakkında en ufak bir fikirleri bulunmayan ve zamanları son derece kısıtlı olan üçlü, bir gece önceki kötü kararlarının izini sürerek, neyin yanlış gittiğini anlamak ve Doug’ı bulup Los Angeles’taki düğününe yetiştirmek zorundadırlar. Ama ortaya çıkardıkları şeylerle doğru orantılı olarak, gerçekte başlarının ne kadar büyük dertte olduğunu da fark ederler.