60’lı yılların romantizmini ve pop müziğini konu alan komedi filminde, sürekli rock’n roll müziği çalarak bir jenerasyona damgasını vuran ve jazz müziğini tercih eden hükümete karşı dik durarak İngiliz halkının gönlünü fetheden bir grup radyo DJ’in öyküsü anlatılıyor.
İngiliz pop müziğinin en iyi dönemi olan 1966 yılında BBC haftada sadece iki saat rock’n roll müziği yayınlardı. Ancak açık denizden yayın yapan korsan radyoda günde 24 saat rock’n roll yayını vardı. İngiltere nüfusunun yarıdan fazlasına denk gelen 25 milyon insan her gün korsan radyoyu dinlerdi.
Okuldan atılan Carl (Tom Sturridge), hayatında bir yön bulabilmesi için annesi tarafından büyükbabası Quentin’in (Bill Nighy) yanına gönderilir. Quentin, Kuzey Denizi’nin ortasından yayın yapan ve kadrosunun tamamı rock’n roll DJ’lerinden oluşan korsan radyo istasyonu Radio Rock’ın patronudur.
Korsan radyoda çalışan DJ’lerin başında radyoculuğun Amerikalı ilahı olarak bilinen, müzik sevgisiyle dopdolu bir adam olan Kont (Philip Seymour Hoffman) vardır.
Kuzey Denizi’ndeki hayat olaylarla doludur. Simon hayallerinin kadını Elenore’u (January Jones) bulur ve gemide evlenir. Ancak ertesi gün terk edilir. Amerika’daki turnesinden dönen Gavin (Rhys Ifans), İngiltere’nin en büyük DJ’yi haline gelir. Ancak bunu yaparken Kont ile çatışır. Carl ise karşıt cinsi ve gerçek babasının kim olduğunu keşfeder.
Öte yandan korsan radyo, İngiliz hükümetinin bakanlarından Dormandy’nin (Kenneth Branagh) dikkatini çekmeye başlamıştır. Yasaları ihlal eden korsan radyoculara karşı mücadeleye hız verir. İktidar güçlerinin her türlü gençlik heyecanını katı şekilde bastırdığı bir dönemde Dormandy, politik hedefine ulaşma şansını ele geçirerek Deniz Yayıncılığı Suçları Yasası’nı parlamentodan geçirmeyi başarır. Sözkonusu yasanın tek hedefi, korsan radyoları kanun dışı ilan etmek ve etkilerini sonsuza kadar ortadan kaldırmaktır.
Yeni çıkan yasa, açık denizlerde yepyeni fırtınalara yol açar. Radio Rock’un tehdit altına girmesi üzerine dinleyicileri bir araya toplanarak DJ kahramanlarını kurtarma girişimini başlatır. Artık bazı şeyler son noktasına gelmiştir ve rock’n roll asla ölmeyecektir.